TÜRK VATANDAŞLIĞI BAŞVURUSUNUN REDDİNE DAİR KARARLARA KARŞI
YAPILABİLECEK HUKUKİ İŞLEMLER
Türk vatandaşlığı kazananımına ilişkin yabancı ülke vatandaşları tarafından yapılan başvurular, başvuru türü fark etmeksizin İçişleri Bakanlığı’na bağlı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından değerlendirilir ve ilgili makamca karar verilir. Son zamanlarda Türk Vatandaşlığı başvurularının, ” 5901 Sayılı Kanunun 10. Maddesi Kapsamına Girmemek (Kaynak) Milli Güvenlik Bakımından Engel Teşkil Edecek Bir Hali Bulunması (Kaynak) Kamu Düzeni Bakımından Engel Teşkil Edecek Bir Hali Bulunması vb. Gerekçelerle reddedildiği gözlemlenmektedir. Başvuru sahiplerinin ret kararlarına karşı yapabileceği hukuki işlemler aşağıda detaylıca izah edilmiştir.
TÜRK VATANDAŞLIĞI BAŞVURUSUNUN REDDİ
Öncelikle belirtmek gerekir ki; vatandaşlık hakkı devletlerin hükümranlık yetkisi kapsamında değerlendirilmekte olup, başvurucunun vatandaşlık başvuru şartlarının tamamının yerine getirmesi o kişiye mutlak bir vatandaşlık hakkı sağlamaz. Bununla birlikte vatandaşlık başvurularının hiçbir gerekçe gösterilmeden ya da eksik incelemeye dayalı olarak reddedilmesi hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz. Yukarıda belirtildiği üzere son zamanlarda Türk Vatandaşlığı başvurularının, ” 5901 Sayılı Kanunun 10. Maddesi Kapsamına Girmemek, Milli Güvenlik Bakımından Engel Teşkil Edecek Bir Hali Bulunması, Kamu Düzeni Bakımından Engel Teşkil Edecek Bir Hali Bulunması, Takdir Yetkisi vd. Gerekçelerle reddedildiği gözlemlenmektedir. İçişleri Bakanlığı tarafından verilen, vatandaşlık başvurusunun reddine yönelik kararlar hukuki denetime tabi olup başvurucunun ilgili karara karşı itiraz ve dava hakkı bulunmaktadır.
MUHTEMEL RET SEBEPLERİ
Türk vatandaşlık başvurusunun reddedildiğini öğrenen başvurucu, ret kararının Nüfus Müdürlüğü’nden tebliğ alabilse de, ret işlemine dayanak olan sebep, ret evrakında açıkça belirtilmemektedir. Ret sebebi olarak Kamu Düzeni Bakımından Engel Teşkil Edecek Bir Hali Bulunması durumu bildirilirse de, hangi eylemin kamu düzeni bakımından engel teşkil ettiğini ya da böyle bir eylemin varlığı/yokluğu hususu idare tarafından başvurucuya bildirilmemektedir. Ancak tarafımızca yürütülen davalardan tecrübe edildiği üzere genellikle başvurucuların Türkiye’de başvuru süresi içinde işlemiş oldukları bir suç sebebiyle alınan mahkumiyet kararları, para cezaları, idari yaptırımlar, evlilik sebebiyle yapılan başvurularda evliliğin gerçekçi bulunmaması vd. İşlemler ret kararına gerekçe oluşturabilmektedir.
EVLİLİK SEBEBİYLE VATANDAŞLIK BAŞVURUSUNUN REDDİ
Bilindiği üzere, Türk vatandaşı bir kişiyle üç yıl evli kalan ve diğer başvuru şartlarını da yerine getiren kişilerin vatandaşlık başvuru hakkı bulunmaktadır. Ancak yukarıda belirtildiği üzere vatandaşlık başvuru hakkının bulunması kişiye mutlak olarak vatandaşlık hakkı sağlamayacaktır. Türkiye’de evlilik yolu ile müracaat edilen vatandaşlık başvurularında, muvazaalı evlilik yaparak vatandaşlık müracaatında bulunulduğu bilinmektedir. Bu sebeple ilgili komisyon detaylı bir mülakat yaparak başvuru sürecini değerlendirmektedir. Evlilik yolu ile yapılan Türk vatandaşlığı başvurularında, mülakat sırasında eşlerin bir birini iyi tanıyıp tanımadığının tespitine yönelik sorular sorulmakta ve evliliğin sahih olup olmadığı tespit edilmeye çalışılmaktadır.
Evlilik birliği içinde doğmuş müşterek çocuğun bulunmaması, çoğu hallerde komisyon tarafından evlilik birliğinin sahih olmadığı yönünde görüş bildirmesine neden olmaktadır. Evlilik sebebiyle yapılan Türk vatandaşlığı başvurularında, Türk vatandaşı olan eş hakkında da, kapsamlı araştırma yapılmakta olup, o eşin mevcut durumu da vatandaşlık başvurusunun değerlendirilmesinde ciddi rol oynamaktadır.
BAŞVURUCUNUN İTİRAZ HAKKI
Türk vatandaşlık başvurusunun reddine yönelik kararın kaldırılması amacıyla başvurucu, itiraz hakkını kullanarak dilekçe ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü‘ne, ret kararının kaldırılması ve başvurunun onaylanması talebiyle başvuru yapabilir. Bu itiraz işlemi zorunlu bir yol olmayıp başvurucu kararın iptaline yönelik İdare Mahkemelerine doğrudan dava da açabilir. İtiraz hakkının kullanıldığı durumlarda müdürlük itiraz hakkında 30 gün içinde karar verir. Ancak uygulamada Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün itiraz olması halinde de, mevcut kararını değiştirmediği bilinmektedir. Bu durumda başvurucu ret işlemini tebliğ aldığı günden itibaren 60 gün içinde dava açabilecektir.
BAŞVURUCUNUN DAVA AÇMA HAKKI ve YETKİLİ MAHKEME
Türk vatandaşlık başvurusunun reddi halinde, yukarıda belirtildiği üzere 60 günlük süre içinde dava açılması gerekmektedir. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü İçişleri Bakanlığı’na bağlı bir kurum olması sebebiyle yetkili mahkeme Ankara İdare Mahkemeleridir.
VATANDAŞLIK BAŞVURUSUNUN REDDİ DAVALARI NE KADAR SÜRER?
Vatandaşlık başvurusunun reddine yönelik açılan davaların duruşma açılarak görülecek olması halinde ortalama 8 aylık bir süreç içermektedir. Dava dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlayan ilk derece yargılama süreci, davalı idarenin vatandaşlık başvurusunu neden reddettiğine dair bilgi ve belgeleri mahkemeye göndermesi, bu hususlar hakkında başvurucu vekilinin savunma yapması, duruşmanın görülmesi ve kararın yazılması aşamasıyla son bulur. Vatandaşlık başvurusunun reddi, istihbari bir bilgi ve belgeye dayanıyorsa, bu bilgi ve belgelerin dosyaya girmesi vakit alacağı için süreç daha da uzayabilmektedir.
Türk Vatandaşlığı başvurularının reddine yönelik kararlar nihai karar olmayıp her başvurucunun Anayasamızın 36. Maddesi uyarınca verilen karara karşı dava açma hakkı bulunmaktadır.
Vatandaşlık başvurusunun reddine karar verilen İran uyruklu başvurucunun ret kararına karşı tarafımızca açılmış olan Ankara 12. İdare Mahkemesi 2023/1014 E. Sayılı dava dosyamız neticesinde verilen dava konusu işlemin iptaline ve Türk vatandaşlığı başvurusunun kabulüne dair kararı makalemizin ekinde örnek olarak sunulmuştur.
Av. Batın YILMAZ